7 Ağustos 2016 Pazar

İnsanları 'bez'diriyorlar!

Dilimize 'mobbing' olarak geçen işyerinde şiddet olayından muzdarip olmayan kalmadı. İnsanların her an öfkeli, sinirli olması iş yaşamına da yansıyarak, psikolojik şiddetin ve baskının önünü geçilemez kıldı

Günlük hayatımızın büyük bir kısmı çalışarak geçiyor. Çok yaygın bir işyeri sorunu olan mobbing de hayatımızı direkt ve çok fazla etkiliyor. Mobbingin (işyerinde psikolojik taciz) kelime anlamı, psikolojik şiddet,baskı, kuşatma, taciz, rahatsız etme veya sıkıntı vermektir. Türk Dil Kurumu, mobbing kavramının karşılığı olarak  'Bezdiri' kelimesini belirlemiş ve bezdiriyi İş yerlerinde, okullarda vb. topluluklar içinde belirli bir kişiyi hedef alıp, çalışmalarını sistemli bir biçimde engelleyip huzursuz olmasına yol açarak yıldırma, dışlama, gözden düşürme olarak tanımlamıştır. Gündemden hiç düşmeyen 'mobbing' olayını detaylarıyla ele aldık. mobbing şiddete sadece çalışanlar mı maruz kalıyor? mobbinge uğradığınızı nasıl kanıtlarsınız? Haklarınızı biliyor musunuz?..


KANITLAYIN!
Ofiste bitmek bilmeyen bir mobbing altında mı çalışıyorsunuz? Bunun sizi susturmasına izin vermeyin. Şiddet olaylarının artması durumu o kadar normalleştirdi ki insanlar mobbing şiddete uğradığını dahi fark edemeyebiliyor. Farkına vardığında ve dayanılmaz bir noktaya geldiğinde ise 'durumu nasıl kanıtlayacağım?, hakkımı nasıl arayacağım?' gibi soru işaretleriyle karşı karşıya kalıyor. Hukukun genel kuralları gereği, psikolojik şiddete maruz kalıyorsanız, maruz kaldığınız eylem ve davranışları somut belgelerle ya da tanıklıklarla ispat etmek zorundasınız. İşyerinde sizi küçük düşürecek herhangi bir harekete maruz kalmanız haminde hemen tutanak tutularak, işyerindeki kişilerin de tanık olduklarına dair imzalarının alınması önemli. Ayrıca mobbinge uğramanız sonrasında tıbbi veya psikolojik yardım almanız da mahkeme de mobbingin ispatına yarayan önemli delillerden biridir. İşyerinde aynı anda birden fazla kişiye de mobbing uygulanabilir. Böyle bir durumda, grup halinde hareket ederek, müracaatların birlikte yapılması ispatı kolaylaştıracaktır.  

NASIL ANLAYACAKSINIZ?

Mobbing tespitinin yapılabilmesi için 6 aylık bir süreçten bahsediliyor. İşyerlerinde uygulanan mobbing, sistematik bir baskı ile ortaya çıkar. Bu baskının tespit edilmesi için 6 aylık bir süre öngörülüyor.  İş ortamında yaşanan her anlaşmazlık mobbing olarak değerlendirilmemeli. Olaya mobbing olarak bakılabilmesi için davranışların ayda birkaç kez tekrarlanması, birbiri ardına birtakım evreler içinde geçmiş olması ve bunun tekrarlama sıklığı ve uzun süre devam etmesi ve davranış tarzlarının kişiye kötü muamele şeklinde olması gerekiyor.

MOBBİNGE ÖNLEM ALINABİLİR Mİ?
Şiddetten bıktığınız halde ne yapacağınızı bilmiyor olabilirsiniz. Gelecek kaygınız, iş bulamama endişesiniz sizi içinde bulunduğunuz kötü durumda mutsuz etmeye devam edebilir. Böyle bir durumda size mobbing uygulayan kişiye açıkça bu davranışlarını sona erdirmesini söyleyebilirsiniz. Bu konuşmayı yaparken, başka bir kişiyi de bu görüşmeye tanık edebilirsiniz. Mobbingin her zaman yöneticiler tarafından uygulanmadığı biliniyor. İş arkadaşlarınızla bu tip bir sorun yaşadığınızda çalıştığınız kurumdaki yetkililerle bu durumu paylaşmalısınız.  

HAKLARINIZI BİLİYOR MUSUNUZ?

Anayasamızda psikolojik tacizi doğrudan içeren bir hüküm bulunmuyor. Ancak psikolojik tacizin ulusal ve uluslararası hukukta kişilik hakları temelinde değerlendirildiği dikkate alınarak Anayasa’daki bu haklara ilişkin düzenlemelerin olduğunu biliyoruz.
* Anayasamızın “Devletin Temel Amaç ve Görevleri” başlıklı 5’inci maddesinde; kişinin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmak, insanın maddî ve manevî varlığının gelişmesi için gerekli şartları sağlamak” devletin görevleri arasında sayılmıştır.
* 10’uncu maddede, “Kanun Önünde Eşitlik” ilkesine yer verilmiş ve devletin bu eşitliği sağlamak üzere gerekli tedbirleri alacağına vurgu yapılmıştır. “Herkesin kişiliğine bağlı, dokunulmaz, devredilemez, vazgeçilmez temel hak ve hürriyetlere sahip olduğu” 12’nci maddede düzenlenmiş ve yine “herkesin yaşama, maddî ve manevî varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahip olduğu” 17’nci maddede vurgulanmıştır.
* İş Kanunu hükümlerinde doğrudan psikolojik taciz kavramına yer verilmemiş olmakla birlikte; Eşit davranma ilkesi (Madde 5), Çalışma koşullarında değişiklik ve iş sözleşmesinin feshi (Madde 22), İşverenlerin ve işçilerin yükümlülükleri (İş sağlığı ve güvenliği konusunda) (Madde 77), kapsamında konunun değerlendirilmesi mümkün görünmektedir.
* Mevzuatımıza ilk kez Türk Borçlar Kanunu ile giren psikolojik taciz ifadesi “İşçinin kişiliğinin korunması” başlığı altında düzenlenmiştir. Bu hükümle işçinin işyerindeki psikolojik tacizlere karşı hukukî güvence altına alınması konusunda önemli bir adım atılmıştır. İşverenin bu maddeye aykırı davranışları sonucu ortaya çıkan zararların tazmini, sözleşmeye aykırılıktan doğan sorumluluk hükümlerine tabi tutulmuştur.
 * Psikolojik taciz, Türk Medenî Kanunu’nda açıkça düzenlenmemiş olmakla birlikte; “Dürüst Davranma” başlıklı 2’nci maddesindekiHerkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır” şeklindeki temel ilkeden başlayarak; kişiliği vazgeçme ve aşırı sınırlamaya karşı koruyan 23’üncü madde, saldırılara karşı koruyan 24’üncü madde ve bu konuda açılacak davaları düzenleyen “Davalar” başlıklı 25’inci madde kapsamında ele alınabilmektedir.
 Türk Ceza Kanunu’nun amaçları arasında yer alan “kişi hak ve özgürlüklerinin korunması” kapsamında, psikolojik tacize konu eylemlerin işleniş biçimleri ve sonuçlarına göre her biri ayrı ayrı değerlendirilmek üzere 96. maddesindeki eziyet, 105. maddesindeki cinsel taciz, 106. maddesindeki tehdit, 107. maddesindeki şantaj, 117. maddesindeki iş ve çalışma hürriyetinin ihlali, 122. maddesindeki ayırımcılık, 125. maddesindeki hakaret, 123.maddesindeki kişilerin huzur ve sükununu bozma, 124. maddesindeki haberleşmenin engellenmesi, 132. maddesindeki haberleşmenin gizliliğini ihlal, 133. maddesindeki kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması, 134. maddesindeki özel hayatın gizliliğini ihlal, 135. maddesindeki kişisel verilerin kaydedilmesi TCK’da suç olarak sayılan fiiller arasında yer almaktadır.


Alo170

Çalışma hayatı ve sosyal güvenlik hakkında her türlü, ihbar, şikayet, öneri ve taleplerin çözüme kavuşturulması amacıyla kurulan Çalışma ve Sosyal Güvenlik İletişim Merkezi Alo 170'i arayarak yardım alabilirsiniz.


PATRONLAR DA MOBBİNGE UĞRUYOR
İşyerinde mobbing denildiği zaman durumun tek taraflı düşünülmesi patronlara, yöneticilere, müdürlere uygulanan mobingi görünmez kılıyor. Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Davut Çetin de daha önce bu konu hakkında açıklama yaparak şu ifadeleri kullanmıştı: "Bazı çalışanlar da patronlar üzerinde mobbing yapıyor. Sayıları az da olsa bazı çalışanlar, fazla mesai ücreti, tatil ücreti, iş akdi feshi konularında biraz kötü niyetle, mevzuatı kullanarak işverene adeta taciz uyguluyor. Yani patrona da mobbing yapılıyor." Daha önce ekip arkadaşları olan ve sonrasında terfi ederek yönetici olanların eski çalışma arkadaşları tarafından mobbinge uğradığı bilinen bir durum. Çalışanların yöneticilerine mobbing uygulama nedenleri çok çeşitlilik gösteriyor. Çalışanlara kendi yöneticilerine neden mobbing uyguladıklarını sorduğumuzda yöneticilerini yeterli vasıfta görmediklerini ve bu yüzden mobbing yaptıklarını da söyleyebiliyorlar. Mobbingin alışkanlık ve olması gereken bir durum olduğuna inananların sayısı da anımsanmayacak kadar fazla. Yeni gelen yöneticilerinden kendilerine mobbing yapmasını bekleyen çalışanlar, mobbinge maruz kalmayınca yöneticilerinin zayıf olduğunu düşünüp onlar yöneticilerine karşı taarruza geçiyor. Çalışanların ve yöneticilerin karşılıklı olarak bu durumu beslemeleri mobbingi ortadan kaldırmayı zorlaştırıyor.

(Antalya Life 82. sayıdan)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder